4 Ekim 2019 Cuma

Rönesans Akımı



Coğrafi keşifler, gelişen ticaret ağı ve matbaanın icadıyla beraber değişen dünya görüşü kendisini sanatta da açığa çıkarmıştır. Burada ticaret vurgusunu bir defa daha yinelemekte yarar var, zira ticaret yönünden zengin olan aileler daha sonra sanatın koruyucuları, veya patronları olarak, kısacası ‘mesen’ler olarak adlarından sıkça bahsettireceklerdi. Özelikle Yunan felsefecilerin kitaplarının çevrilmesiyle başlayan süreçle; Antik Yunan ve Roma’ya ilgi artmış, bu ilgi kendisini mimarlıkta, resimde ve heykelde de hissettirmiştir. Yeniden Doğuş’u simgeleyen Rönesans, aslında eskiye yönelik öykünmenin, onu yeniden var etmenin bir arayışıdır. Özellikle mitsel hikayelerin sıkça işlendiği tasvirin geliştiği eserlerde; sadelik, ölçü, oran , ‘çizgisel perspektif’ ön plandadır. Kilise yapılarında tanrının kusursuzluğunu simgeleme hedefiyle yönelike formu tercih edilmiştir. Yine bu dönem de köşk, saray gibi sivil yapılar da inşa edilmeye başlanmıştır. Derinlik hissiyatı mimari eserlere de yüklenmiştir. Dönemin önemli sanatçıları arasında: Boticelli, Leonardo da Vinci, Michelangelo, Rafaello, Tiziano, Brunelleschi, Donetello, Ghiberti , Masaccio gibi sanatçılar yer almaktadır.

3 Ekim 2019 Perşembe

Gotik Sanat Akımı



Gotik Sanat’a geçmeden önce, akımın gelişmesine öncülük eden Romanesk Sanat’tan da kısaca bahsetmek gerekir. Hristiyanlığın gücünü yükselttiği döneme denk gelen Romanesk Sanat, kendini kilise yapılarında göstermiştir. Kalın kilise duvarları ve tavanlarda tonoz kullanımı Romanesk Sanat’ın başlıca unsurlarıdır. Dinsel ortamın da etkisiyle süslemenin önemsiz görüldüğü ilk dönemlerde, heykel ve resme yönelik örnekler görmek zordur. Gotik Sanat’a geçişle beraber, dini yapılardaki süsleme de ön plana çıkmıştır. Siyasi ve politik değişimlerin yaşandığı bu dönemde (Haçlı seferleri, Bizans’ın güç kaybedişi, Fransa’daki monarşik yapıya geçiş vs.) şehirleşme ile gelen sivil yapıdaki değişiklikler sanatsal bir üslup olarak mimaride, resimde ve heykelde de kendisini açığa çıkarmıştır. Dini yapılarda Tanrı’ya atıfta bulanmak için, özellikle katedrallerde yükseklik ön plana çıkmıştır. Ne kadar yükseğe çıkılırsa Tanrı’ya o kadar yakın olunacağı inancı güdülmüştür. Mimari değişiklikte gözlenen; sivri kemerler, bol vitraylı camlar yapılara ihtişam ve güçlülük hissi katmıştır. Resimde ve heykelde dini anlatıları güçlendirme adına, dramatik bir üslup benimsenmiştir. Böylelikle kiliseye gelen halk, yaratılan atmosfer içinde kendisini Tanrı’ya daha yakın hissetme şansına kavuşacaktır.

Geçmişten Günümüze Sanat Akımları



Sanat tarihi içinde gelişim gösteren sanat akımları, birbirinden farklı üslup ve özellikleriyle birbirlerinden birbirinden farklılık gösterse de; kendisinden önceki akımın izlerini bünyesinde barındırmaya devam etmiştir. Akımlar içindeki kesin kopuş ise, kendini 20.Yy ile beraber göstermeye başlamıştır. Resim, heykel ve mimarinin ötesine geçen; resim, video, enstalasyon ve performans sanatıyla beraber şüphesiz sanat tarihinin akışı değişmiştir. Bu değişimin temel sebebi, sanatsal ifade olarak görülse de; endüstrideki gelişmeler, siyasi değişimler ve modern çağın getirdiği sosyolojik etkiler sanatı şekillendiren asıl unsurlar olmuşlardır.


SANAT AKIMLARI
Gotik Sanat Akımı
Rönesans Akımı
Maniyerizm Akımı
Barok Sanat Akımı
Rokoko Akımı
Neoklasisizm Akımı
Romantizm Akımı
Realizm Akımı
Empresyonizm Akımı
Post Empresyonizm Akımı
Fovizm Akımı
Kübizm Akımı
Fütürizm Akımı
Soyut Sanat Akımı
Dadaizm Akımı
Sürrealizm Akımı
Dışavurumculuk Akımı
Pop Sanat Akımı
Minimalizm Akımı
Kavramsal Sanat
Art Povera (Yoksul Sanat) Akımı
Performans Sanatı Akımı
Feminist Sanat Akımı
Postmodernizm Akımı

2 Ekim 2019 Çarşamba

Sanatçı Yetiştirme Hedefli Kurumlarda Fonetik Sanatlar Eğitimi

Cumhuriyet’in ilânından hemen sonra, ulusal müziğin yaratılması, öğretilmesi ve yaygınlaştırılması çalışmalarına başlanmıştır. İlk iş olarak 1916 senesinde İstanbul’da, Maarif Nezareti tarafından kurulan Darülelhan ele alınmıştır. İstanbul vilayet makamına bağlanan Darülelhanda, 1923 senesinde “Garp Musikisi Şubesi” açılmış ve 1927’de “Şark Musikisi Şubesi” kapatılmıştır. Ancak bu konu da araştırma yapılmasına izin verilmiş ve öğretimde yeni düzenlemeler yapılarak kurumun adı İstanbul Belediye Konservatuvarına çevrilmiştir.

Konservatuvar, uygulamalı ve kuramsal eğitim yapan orta dereceli bir meslek okulu olarak yapılandırılmıştır. Öğretim kadrosunu, yerli ve yabancı müzik profesyonelları ve kuramcılar oluşturmuştur. Konservatuvarda batı müziğine yönelinmesi; eğitim sisteminin tümüyle modernleştirilmesi, alaturka musikinin hayat merkezleri olan tekkelerin kapatılması, her alandaki yenileşme hareketleri ve direk olarak doğruya ulusal kültür politikasıyla ilgilidir.

1932 senesinde İstanbul Belediye Konservatuvarında eğitimi iyileştirmek için Prof. Joseph Marx çağrılmış, fakat yabancı danışmanın hazırlamış olduğu rapor, hükümet politikalarıyla uyumlu olmadığı için uygulamaya konmamıştır. Görüşüne başvurulan bir diğer profesyonel, Macar asıllı keman virtüözü Lico Amar’dır. Amar’ın 1934 Kasım tarihli raporunda, eğitim kurumları ve dinleyicisiyle yoğun bir müzik kültürü ortamı oluşturulması üstünde durulmuştur.

1935 senesinde Bakanlık danışmanı olarak Türkiye’ye gelen Hindemith’in raporuna göre, asıl hazinemiz halk müziğidir. Halk müziği pek az ülkede görülebilecek ölçüde zengindir ve bestecilerin bu kaynaktan yararlanması gerekmektedir. İstanbul Belediye Konservatuvarında Türk müziği çalışmaları folklor alanına kaydırılmış, Türkiye’de ilk defa müzik alanında folklor derlemeleri yapılmıştır. 1936’da sahne sanatları ve halk müziği, 1940’ta ise klâsik türk müziği yeniden programa alınmıştır.

Konservatuvarda, şehir orkestrası ve şehir korosu çalışmaları yapılmış ve daha sonra, müzik bölümünün beraberinde tiyatro ve bale bölümleri de açılmıştır. Belediye Konservatuvarı, 1986 senesinde Yüksek Öğretim Kuruluna bağlanmış ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarına dönüştürülmüştür.

Türkiye’de güzel sanatlar eğitimine ilişkin en kuvvetli kurumlardan birisi de Ankara Devlet Konservatuvarıdır. Ulusal müziği geliştirme, yayma ve sahne sanatlarının birbirinden farklı türlerine dair eleman yetiştirme hedefiyle, 1936 senesinde Musiki Muallim Mektebine bağlı olarak Ankara Devlet Konservatuvarı inşa edilmiştir. 1940 senesinde çıkarılan Devlet Konservatuvarı Yasasıyla, müzik ve temsil kolları ayrıştırılmıştır. Müzik kolu, kompozisyon ve orkestra yönetmenliği; piyano, org, arp; yaylı çalgılar; üflemeli ve vurma çalgılar; şan (opera, koro ve konser şarkıcılığı) dallarından oluşmuştur. Böylece Ankara Devlet Konservatuvarı, çağdaş bir anlayışı ile müzik sanatçısı eğitiminin başlangıcını oluşturmuştur.

Ankara Devlet Konservatuvarında, orta ve yükseköğrenim verilir. Her yıl, Devlet Operası ile Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının gereksinim duyduğu elemanların yetiştirilmesi için yeter sayıda parasız yatılı öğrenci alınması plânlanır. 1941 senesinde çıkarılan yönetmeliğe göre okulun süresi, ilkokuldan sonra biri hazırlık olmak üzere üç yıl ortaöğretim ve altı yıl yükseköğretim dönemleri biçiminde düzenlenir.

Ankara Devlet Konservatuvarında asıl çalışmaların yanında, ilk günden bu yana “Folklor Derleme Çalışmaları” ve “Folklor Arşivi” düzenlenmiştir. Halk müziği derlemeleri 1937 senesinde başlatılmış, 1952’de Anadolu’ya bir derleme grubu gönderilerek atılım yapılmış, fakat daha sonraki senelerde arşivleme çalışmaları ihmal edilmiştir.

Geleneksel Türk müziği alanında duyulan gereksinimi karşılamak hedefiyle, 1975 senesinde İstanbul’da Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı açılmıştır. Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı, 1982’de İstanbul Teknik Üniversitesine bağlanmıştır. Daha sonra, 1984 senesinde İzmir Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı ve 1988 senesinde da Gaziantep Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretime başlamıştır. Günümüzde yüksek okul bünyesine alınmış olan devlet konservatuvarlarının sayısı on üçe, Türk Müziği Devlet Konservatuvarlarının sayısı ise üçe ulaşmıştır . Bunların dışında, 1980’li senelerden başlayarak pekçok ilimizde (Bursa, Samsun, Adapazarı, Sivas, Adana, Konya, Kayseri gibi) belediyelere bağlı Türk Müziği Konservatuvarları etkinlik göstermektedir. Ayrıca vakıf yüksek okullerine bağlı konservatuvarlar ve kimi yüksek okullerin güzel sanatlar fakültelerine bağlı müzik bölümleri de açılmıştır.

Sanatçı yetiştirme hedefli kurumlarda sanat eğitiminin ortaöğretim seviyesinde geliştirilmiş bir örneği olarak Anadolu Güzel Sanatlar Liselerini görüyoruz. Fonetik sanatlar alanında, sanatçı yetiştirme hedefli kurumlar arasında ortaöğretim seviyesinde Resim ve Müzik Bölümleriyle eğitim veren Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinin kuruluşunda, eski “Seminer” yapılanmasına benzer biçimde, güzel sanatlar fakültelerine ve eğitim fakültelerinin sanat eğitimcisi yetiştiren programlarına öğrenci kaynağı oluşturulması düşünülmüştür.

Ancak, günümüzde toplam sayısı kırk üçü bulan Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinin, sanat eğitimcisi yetiştiren yüksek öğretim kurumlarına kaliteli bir kaynak oluşturmasını engelleyen, eğitim sürecinde ve neticesinde istenen düzeyin gerisinde kalınmasına yol açan kimi etkenler söz konusudur.

Cumhuriyet’in kuruluşuyla beraber, sanatçı yetiştirme hedefli girişimlerin başlıcalarından birisi de Millî Eğitim Bakanlığınca açılan imtihanlarla sanat dallarında eğitim görmek üzere yurt dışına öğrenci gönderilmeye başlanmasıdır. Özel yetenekli çocukların yetiştirilmesi ve çağdaş manada ülkelerarası seviyede başarılar kazandırılması için Atatürk’ün isteğiyle, 1925 senesinde yurt dışında eğitim imkanı oluşturulmuştur. Bu uygulama, 1929 senesinde yürürlüğe giren 1416 sayılı yasayla belirginlik kazanmış, 1943 senesinde yürürlüğe giren 4489 sayılı yasayla biraz daha genişletilmiştir.

1948 senesinde kabul gören 5245 sayılı yasayla özel yetenekli çocukların yurt dışında eğitimi sağlanmıştır. 1956 senesinde 6660 sayılı yasayla işlemin kapsamı genişletilmiştir. İdil Biret ve Suna Kan Paris’te eğitim almışlardır. Daha sonra, kanunun işleyişindeki sorunlar ve Devlet Konservatuvarında duyulan gereksinimle, 1976 senesinde Bakanlar Kurulu tarafından üstün çocuklar için özel statüye ilişkin yönetmelik onaylanmıştır. Konservatuvarın yüksek bölümünü bitirerek Avrupa’ya gönderilenler; Oya Ünler, Burçin Büke, Şölen Dikener, Fazıl Say, Muhittin Dürrüoğlu, Yeşim Alkaya, Cihat Aşkın, Çağlayan Ünal, Ertan Torgul ve Özgür Belkıs’tır. Atatürk’ün başlatmış olduğu, özel yetenekli çocuklara ilişkin yurt dışı eğitimi olanaklarından yararlananlar arasından, ülkelerarası başarılar kazanan sanatçılar çıkmıştır.

Müzik eğitimiyle ilgili kurumlardan birisi de, 1939 senesinde “Musiki Gedikli Erbaş Hazırlama Ortaokulu” ismi ile eğitime başlayan Askeri Mızıka Okuludur. Amacı, askeri bandoların eleman gereksinimini karşılamak olan kurumda, Güler Onan, Muammer Sun, Ünal Uğursal, Recep Kınay gibi müzik sanatçı ve kuramcıları yetişmiştir.

A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

Atatürk her alanda olduğu gibi sanatsal alanlarda da ülkemizin çağdaş bir düzeye gelmesi için büyük çabalar göstermiş ve bu istikamette çeşitli sanat kurum ve kuruluşlarının yaygınlaşması için uğraş vermiştir. Sayıları gün geçtikçe artan ve ülkemizin “sanatçı”, “eğitimci” ve “sanat eğitimcilesi” alanlarındaki gereksinimleri karşılamak hedefiyle eğitim veren bu kurumlar hemde, müzikte ülkelerarası atılımlar yapmak, Türk müziğini yurt içi ve yurtdışında tanıtmak ve ülkelerarası evrensel müziğe taşımak amacını da gütmektedir. Bu doğrultudaki çalışmalar Cumhuriyetten bu güne Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda artarak devam etmiş ve ülkemizin sanatsal görünümünün çağdaş bir düzeye gelmesine katkıda bulunmuştur. İlgi ve yetenekleri doğrultusunda müzik eğitimi verilen kurumlardan eğitim görerek mezun olan bireyler, ülkemizin bu alandaki gereksinimlerini karşılamak, müzik sanatını meslek olarak seçmek ve bu doğrultudaki beklentileri yönünde akademik
çalışmalarda bulunmak hedefiyle eğitimlerini ve mesleki çalışmalarını sürdürmektedirler.


B. ALANIN ALTINDA YER ALAN MESLEKLER

ü Bando Şefi
ü Çalgı Yapımcısı
ü Kompozitör
ü Müzik Bilimcisi
ü Ses Sanatcısı
ü Piyano ve Harp Sanatçısı
ü Yaylı Çalgı Çanatçısı
ü Nefesli ve Vurmalı Çalgı Sanatçısı
ü Opera Sanatçısı
ü Müzik Öğretmeni
Bando Şefi
Tanımı
Türk Silahlı Kuvvetler bandolarını, diğer resmî ve özel bandoları yönetmek için gerekli bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevleri
Ø Ulusal bayramlarda, resmi törenlerde bandosunu yönetmek,
Ø Bandosunun müzik kalitesini geliştirici çalışmalar yapmak,
Ø Bulunduğu kentte halka açık konserler düzenlemek,
Ø Görev yerinde bağlı olduğu yetkililere kendi alanlarında danışmanlık yapmaktır.
Müzik Aleti (Çalgı )Yapımcısı
Tanımı
Müzik aletlerinin yapım ve onarımının standartlara uygun şekilde yapabilecek bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevleri
Ø Çalgı yapımında çalışmakta olan sanatçıya çalgıyı tasarlamak,
Ø Çalgı için uygun malzemeyi belirleme ve satın alınmasını sağlamak,
Ø Çalgı yapımı için gerekli olan işlemleri belirlemek,
Ø Her işlem bitiminde kalite kontrolünü yapmak,
Ø Çalgının tüm sesleri verebilecek nitelikte olması için gerekli olan düzeltmeleri yapmak,
Ø Çalgıda meydana gelen bozukluğun kaynağını belirlemek,
Ø Bozuk parçanın yerine yenisini takma, gerekli ayarları yapmak,
Ø Çalgının bakımı için bireyleri eğitmektir.
Kompozitör
Tanımı
Müzik alanındaki geleneksel ve çağdaş yapıtları detaylı olarak inceleyecek ve çeşitli formlarda besteler yapabilecek bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevleri
Ø Kendi başlarına senfoni, opera bale ya da oda müziği üretmek
Ø Film, tiyatro yapıtlarına besteler yapmaktır. Kompozisyon programına konservatuarın kompozisyon bölümünden mezun olanlar alınır.
Müzik Bilimcisi (Yorumcu)
Tanımı
Müziğin çeşitli üsluplarına ve şarkı söyleme yöntemlerine ait gerekli bilgiye sahip, değişik çalgıları çalma yeteneği olan kişidir.
Görevleri
Ø Mezunlar yorumcu olarak görev yapmaktadırlar.
Ses Sanatçısı
Tanımı
Uluslar arası alanda müziğini taşıyabilecek, açıklayabilecek, karşılaştırmalar yapabilecek ve temsil ettiği müziğin değerlerini dünya ile bütünleştirebilecek bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevleri
Ø Türk Müziğini (Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği) işleme, geliştirme, yayma ve derlemek,
Ø Ses ve gösteri alanında klâsik sanat değeri olan eserleri üslûp ve tavır özelliklerine ve çağdaş kurallara göre, geliştirip yeniden işleyerek
uluslararasında hak ettiği yeri sağlamak üzere eğitim ve öğretim yaptırmak,
Ø Ses ve gösteri alanında öğrencinin kişiliğinden kaynaklanan özellikler ile meslekleri özellikleri içeren bilgileri bulundurma, bulunan bilgileri beyinlerine depolama ve elde edilen bilgilerle sentez yapmaya alıştırmak,
Ø Eğitici ve öğretici açıklamalı konserler, gösteriler ve çalışmalar yapma ve düzenlemek.
Ø Yeniden yaratılan müzik ve gösteri eserlerini icra etme, sahnelerde uygulayabilecek ana sanat dalları ile sanat dallarını gerektiğinde yararlanmak,
Ø Ses Eğitimi Bölümü'nün yüksek lisans ve sanatta yeterlik programlarını ilgili kuruluşlarda eğitime geçilecek şekilde hazırlama ve faaliyete geçirmek,
Ø Amaçların yaşama geçirilebilmesi için bölüme ait kütüphane, arşiv ve laboratuarlar açmak.
Ø Bölüm amacını gerçekleştirmek için gerektiğinde konser ve gösterilerin beraberinde kurslar, konferanslar , seminerler,paneller,sempozyumlar vb. Düzenlemektir.
Piyano Ve Harp Sanatçısı
Tanımı
Yaylı ve vurmalı, üflemeli çalgılar dışında kalan çalgılardan birini ustaca çalabilecek bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevleri
Ø Orkestra üyesi ya da solist olarak müzik icra etmek,
Ø Eğitici olarak piyano ve harp çalgılarından birine ait çalış yöntemleri konusunda öğrencilere beceri kazandırmaktır.
Yaylı Çalgı Sanatçısı
Tanımı
Keman, viyola, viyolonsel, kontrbas adlı çalgılardan birini ustaca çalabilecek bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevleri
Ø Orkestra üyesi ya da solist olarak müzik icra etmek,
Ø Eğitici olarak yaylı çalgılardan birine ait çalış yöntemleri konusunda öğrencilere beceri kazandırmaktır.
Nefesli Ve Vurmalı Çalgı Sanatçısı
Tanımı
Davul, flüt, gibi çalgılardan birini ustaca çalabilecek bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevler
Ø Orkestra üyesi ya da solist olarak müzik icra etmek,
Ø Eğitici olarak nefesli ve vurmalı çalgılardan birine ait çalış yöntemleri konusunda öğrencilere beceri kazandırmaktır.
Opera Sanatçısı
Tanımı
Opera sanatına ait bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevler
Ø Kendisine verilen rolü oynamak,
Ø İlgili televizyon ve belediye kurumlarda sanatçı ve konservatuvarlarda öğretim görevlisi olarak çalışmaktır.
Etnomüzikolog
Tanımı
Çeşitli kültürlerin ürünlerini incelemek ve geleneksel Türk müziği konusunda çalışmak için gerekli bilgi ve beceriye sahip kişidir.
Görevleri
Ø Geleneksel müziğimizin kaynağını ve gelişimini araştırmak,
Ø Müzik eserlerini sosyokültürel perspektiften değerlendirmek,
Ø Anadolu’da halk müziği ürünlerini derleyip geliştirerek halka sunmaktır.
Müzik Öğretmeni
Tanımı
Çalıştığı eğitim kurum veya kuruluşunda, öğrencilere veya yetişkinlere, müzik ile alakalı eğitim veren kişidir.
Görevleri
Ø Eğitim vereceği grubun düzeyine uygun bir çalışma planı hazırlama, bu planı uygulayarak öğrencilere alanı ile alakalı bilgi ve beceri kazandırmak,
Ø Öğrencilerin başarılarını değerlendirme, başarıyı artırıcı önlemler almak,
Ø Alanı ile alakalı gelişmeleri izleme, bunların öğretim programlarına yansıtılması için ilgililere önerilerde bulunmak,


C. MESLEK ELEMANINDA ARANAN ÖZELLİKLER

Bu mesleklerin hepsinde müziğe karşı ilgi duymak gereklidir. Bando şefliği bölümünü tercih etmek isteyenlerin müziğe yetenekli ve ilgili olmakla
beraber ,bedence sağlam ve dayanaklı kimseler olmaları gerekir. Çalgı yapım programında okumak isteyenlerin sesleri ayırt edebilme ve ritim
duygusuna sahip,şekil ilişkilerini görebilme,el ve gözü eşgüdümle kullanabilme yeteneklerine sahip,müziğe ilgili olmaları gerekir.
Kompozitör olmayı isteyenlerin, sesleri ayırt edebilme yeteneğine ve sesler arasında ilişkileri görüp yeni ve özgün bileşimler yapabilecek güce sahip olmaları gerekir.
Müzik bilimcisi olmayı isteyenlerin müzik seslerine karşı hassas, işitme yetenekleri iyi gelişmiş, genel yetenek ve kültür düzeyi müzik eğitimi almaya uygun, müzikle ilgili kişiliğe sahip olmalıdır.
Ses sanatçısı olmayı isteyenlerinilk olarak, güzel bir sese sahip olmaları gerekir.Israrlı ve sabırlı olmakta bu alanda başarılı olmak için gerekli niteliklerdir.
Piyano ve harp sanatçısı çok duyarlı kulağa sahip el ve gözleri sağlam olmalı. Piyano ve harp dalında başarılı olmak,uzun egzersizlere dayanabilecek kuvvetli bir yapıya sahip olmayı gerektirir.
Yaylı çalgı sanatçısı ve nefesli ve vurmalı çalgı sanatçısı çok duyarlı kulağa sahip el ve gözleri sağlam olmalı.Bu programlarda başarılı olmak,uzun süren egzersizlere dayanabilecek kadar ısrarlı,sebatkar ve kuvvetli bir yapıya sahip olmayı gerektirir.
Opera sanatçısı olabilmek için sesin şana uygun olması gerekmektedir.
Folklor ve etnomüzikoloji programında sesleri ayırt edebilme yeteneğine, ritim duygusuna sahip, sosyal bilimlere ve insan bilimlerine ilgili ve bu alanlarda başarılı, araştırma ve incelemeye meraklı kimseler olmaları gerekir.


D. ÇALIŞMA ORTAMLARI VE KOŞULLARI

Fonetik sanatlar alanında kişiler, yapacakları işe göre hem iç hem de dış mekânda çalışabilmektedirler. Bu mekânlar işin niteliğine göre; stüdyo, müzik atölyesi, konser salonları, çeşitli işletmeler, özel ve resmi kuruluşlar olabilir. Müzik aleti (Çalgı) yapımcıları kapalı atölye ortamında çalışırlar. Ortam tozlu ve gürültülü olabilir. Ancak ses ayarının yapıldığı sırada sessizlik sağlanır. Müzik aleti yapımcıları görevlerini yaparken müzisyenlerle ve meslektaşları ile etkileşimde bulunurlar. Müzik öğretmeni, sınıfta ve müzik odasında görevini genelde ayakta yürütür.

E. İŞ BULMA İMKÂNLARI

Bando şefi mezunlar Türk Silahlı Kuvvetlerinde Kara, Deniz komutanlığına bağlı bandolarda yönetici subay (şef) olarak görev yaparlar. Mezunların bir bölümü armoni mızıkaları ve bandolara eleman yetiştiren Silahlı Kuvvetler Mızıka Okuluna meslek dersleri öğretmenliği yapmaktadır. Çalgı yapımcısı resmi kurumlarda müzik aleti yapımcısı unvanı ile görev alırlar. Bu ünvanın başında uzmanlaşan çalgı türünün adı da yer alır. Müzik aletleri yapan ya da satan işletmelerde görev alabilirler ya da kendi işletmelerini kurabilirler Kompozitörler kendi başlarına senfoni, opera bale ya da oda müziği üretebilirler.Film,tiyatro yapıtlarına besteler yapabilirler. Müzik bilimcilerinin;çalışmakta olduğu yerler, çeşitli devlet orkestraları, özel sektör orkestraları,devlet opera ve kurumlarıdır. Özellikle televizyon piyasasında iş bulmaları daha fazladır. Ses sanatçısı televizyon şirketlerinde Devlet Korolarında ses sanatçısı olarak çalışabilirler. Öğretmenlik için tezsiz yüksek lisans yapanlar ortaöğretimde müzik öğretmeni olarak görev alabilirler. Piyano ve harp sanatçıları, Yaylı Çalgılar sanatçıları, Nefesli ve Vurmalı Çalgılar sanatçıları Kültür Bakanlığına bağlı senfoni orkestralarında, Devlet Opera ve Bale orkestralarında, oda müziği topluluklarında orkestra üyesi ya da solist olarak müzik icra ederler. Bazı sanatçılar eğitici olarak piyano ve harp birine ait çalış yöntemleri konusunda öğrencilere beceri kazandırırlar. Televizyon şirketlerinde, düğün salonlarında ve gazinolarda iş bulmaları çok rahattır. Müzik bilimcileri araştırmacı, akademisyen, eğitimci, müzik yazarı, müzik eleştirmeni, eğitimci, program yapımcısı, danışman vb. Görevlerde bulunabilirler. Opera sanatçısı devlet operasında ve ilgili televizyon, kurumlar da sanatçı ve konservatuarlarda öğretim görevlisi olarak çalışabilirler. Müzik öğretmenlerinin büyük çoğunluğu Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda müzik öğretmeni olarak çalışırlar. Koro, Çalgı ve Çalgı Toplulukları, Dini Musiki, Çalgı Bakımı ve Onarımı, Sanat Sosyolojisi, Sanat Eserlerini İnceleme, Geleneksel ve Çağdaş Türk Müziği, Müzik Tarihi, Grupla Çalışma Teknikleri, Müziksel İşitme ve Okuma, Orkestra, Piyano-Çalgı konularında ders verirler. Yetenekli kişilere özel müzik dersleri de verebilirler.

F. EĞİTİM VE KARİYER İMKANLARI

Fonetik sanat alanında, ilgili mesleğin eğitimine girebilmek için;
Öğrenci Seçme Sınav’ında (ÖSS) Özel Yetenek Sınavına Katılmak için gerekli baraj puan almak ve özel yetenek sınavına katılarak başarılı olmak gerekmektedir. Fonetik sanatlarda eğitim süresi dört senedir. Mezun olanlar lisans diploması alırlar. Lisans eğitiminden sonra alanlarında yüksek lisans ve doktora eğitimi alarak kariyerlerini yükseltebilir, üniversitelerde görev alabilirler.Opera programına liseyi konservatuarda okumuş olanlar alınmaktadır.
Müzik bilimcileri (yorumcular) lise tahsiline dayalı 1 yıl meslekî hazırlık + 4 yıl (8 yarıyıl lisans eğitimi) almaktadır.
Konservatuarda müzikoloji, temel bilimler, kompozisyon, ses eğitimi, yaylı çalgılar, nefesli çalgılar ve vurmalı sazlar, şeflik, çalgı yapımı, şan, opera, piyano, harp gibi müzikle ilgili bölümler vardır. Konservatuar bitiren kimselere konservatuar diploması verilir ve diplomada eğitim gördüğü alan belirtilir. Konservatuarda eğitim süresi hazırlık sınıfıyla 5 senedir. Hazırlık sınıfında başarılı olmayan öğrencinin okulla ilişkisi kesilir.
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Kültür ve sanat bir milletin kimliğidir. Bir halkın uygarlığı, onun sanat değerleri ve kültür varlıkları ile simgelenir. Kültürün zenginlik kazanmasında sanat çalışmalarının önemi çok büyüktür. Sanat eğitimi ve etkinlikleri, çağdaşlaşmayı ve ekonomik kalkınmayı hedefleyen bilimsel ve teknolojik çalışmaları da içerir.
Genç kuşakları; özgür düşünebilen, ön yargısız, yeniyi arayan, deneyen kişiler olarak yetiştirmek gerekir.Demokratik toplumlar özgür düşünüp yaşatabilen bireylerle kurulabilir ve yaşatılabilir. Çağın ileri medeniyet düzeyine damgasını vuran milletler bu ilşkiyi çok önceden görmüşler ve bu istikamette eğitim kurumlarında kişileri araştıran,yaşatan,bulan kişiler olarak yetiştiren yeni programlar uygulamış ve bunlara yer vermişlerdir.
Milli Eğitimin Temel Kanunu, Güzel Sanatlar alanında özel ilgi ve yetenekleri belirlenen çocukları yetiştirmek üzere temel eğitim ve orta öğretim düzeyinde okullar açılabileceğini hükme bağlamıştır. Belirlenen amaçları gerçekleştirme yönünde “ Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri” inşa edilmiştir.
Amaçları:
Ø Güzel Sanatlar dallarında yetenekli öğrencilerin yaratıcı, yapıcı ve yorumcu yeteneklerini geliştirmek.
Ø Öğrencileri araştırıcı ve geliştirici çalışmalara yöneltmek, yetenekleri doğrultusunda bağımsız,doğru ve seçenekli yorumlar ve uygulamalar
yapabilecek yaratıcı kişiler olarak yetiştirmek,
Ø Öğrencilerin ulusal ve evrensel, tarihi yeni sanat eserlerini tanımları ve anlamlarına yardımcı olmaktır.
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümden mezun olan Öğrenciler;
Ø Üniversitelerin Resim Öğretmenliği bölümlerine,
Ø Güzel sanatlar fakültelerini
Ø İç Mimarlık,
Ø Resim,
Ø Heykel,
Ø Seramik,
Ø Grafik,
Ø Tekstil,
Ø Sahne Dekorları,
Ø Kostüm
Ø Fotoğraf,
Ø Endüstri Ürünleri tasarımı,
Ø Nefesli Çalgılar,
Ø Vurmalı Çalgılar,
Ø Sinema ve Televizyon bölümlerine;
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümünden mezun olan öğrencilerse ;
Ø Üniversitelerin Müzik öğretmenliği bölümlerine;
Ø Devlet konservatuarlarının
Ø Orkestra Şefliği,
Ø Piyano Ana Sanat Dalı,
Ø Üflemeli Çalgı,
Ø Müzikoloji,
Ø Sahne Sanatları bölümlerine başvurabilirler.

1 Ekim 2019 Salı

Cumhuriyet Döneminde Fonetik Sanatlar

Türk müzik kültürü, cumhuriyetimizin kuruluşundan başlayarak yeni bir süreç içerisine girmiştir. Söz konusu sürecin özünde ulusallık, yönteminde çağdaşlık, niteliğinde evrensellik vardır. Bu ilkelere göre öngörülen dönüşüme "Türk müzik inkılâbı" adı verilmiştir.

Atatürk'e göre "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür". Kültür, oluştuğu yerin özelliklerine bağlıdır. Bu yer, ulusun özyapısıdır. Kültürün sacayakları olan bilim ve teknik, "yaşamda en gerçek yol gösterici", sanat ise "ulusun başlıca yaşam damarlarından birisidir". Sanatsız kalan bir ulusun yaşam damarlarından biri kopmuş demektir. Türk ulusunun tarihsel bir niteliği güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Sanat dalları içerisinde en çabuk ve en önde götürülmesi gerekli olan müziktir. Çünkü bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, müzikteki değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. Osmanlı müziği, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki büyük devrimleri anlatabilecek güçte değildir. Bize yeni bir müzik gereklidir. Bize gereken yeni müzik, özünü ulusal müziğimizin gerçek temelini meydana getiren halk müziğimizden alan armonik bir müzik olacaktır. Bunun için ulusal ince duyguları, düşünceleri anlatan yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir an evvel son müzik kurallarına göre işlemek gerekir. Türk ulusal müziği fakat bu yolla yükselebilir, ülkelerarası müzikte yerini alabilir.

Bu görüşler doğrultusunda, Atatürk'ün direk olarak yönlendiriciliğinde cumhuriyetimizin ilk on beş senesi (1923 - 1938) süresince gerçekleştirilmiş olan atılımlar, "Türk müzik inkılâbı"nın açık mesajları niteliğindedir:

Makam-ı Hilâfet Mızıkasının İstanbul'dan başkent Ankara'ya getirilerek "Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti"adı altında yeni bir yapıya dönüştürülmesi (1924). Ankara'da Musiki Muallim Mektebinin kurulup açılması (1924). Tevhid-i Tedrisat Kanununun (Öğretimi Birleştirme Yasasının) yürürlüğe girmesiyle genel müzik eğitiminin lâik bir temele oturtulması (1924). Tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla "tekke müziği"nin varlık sebebi ve ortamının kaldırılması (1924).

Müzik öğrenimi için Avrupa'ya yetenekli gençlerin gönderilmeye başlanması (1925). Halk müziği ezgilerimizin derlenmeye başlaması (1925) ve notaya alınan ezgilerin yayımına geçilmesi (1926).

Batı müziği bölümü eklenmiş olan İstanbul'daki Dârülelhanın konservatuvara dönüştürülmesi (1926).

İstanbul Belediye Konservatuarında geleneksel Türk Sanat Müziği eserlerinin saptanmasıyla görevli "Tesbit ve Tasnif Heyeti" nin kurulması (1926) ve bu eserleri seslendirmek için Konservatuvarda "İcra Heyeti" nin oluşturulması (1927).

Avrupa'daki müzik öğrenimini tamamlayarak yurda dönen gençlerin Musiki Muallim Mektebinde görevlendirilmesi (1927-1930).

Çok sesli müziğe temel olmak üzere müzik teorisi kitaplarının yayımlanmaya başlaması (1928)

Balkan Oyunları Müzik Festivali'nin düzenlenmesi (1931).

Halkevlerinin kurulması ve halkla bütünleşmek üzere etkinliklerinin başlaması (1932).

Atatürk'ün ünlü "10. Yıl Söylevi"de Türk müzik kültüründe "çağdaşlaşma" amacını belirtmesi (1933) ve TBMM'nin açılış söylevinde "evrenselleşme"yi açıkça dile getirip kültürel hedef olarak göstermesi (1934).

İlk Türk operası kabul gören "Öz Soy"un Adnan Saygun tarafından bestelenip sahnelenmesi (1934)

"Millî Musiki ve Temsil Akademisi Kanunu"nun çıkarılması (1934).

Müzik alanını da kapsayan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünün kurulması (1935).

Başta Paul Hindemith olmak üzere, Avrupa'dan ünlü müzik uzmanlarının davet edilerek görevlendirilmesi (1934-1935-1936).

Ankara Devlet Konservatuarının kurulması ve öğretime başlaması (1936). Musiki Muallim Mektebinin Gazi Terbiye Enstitüsüne aktarılarak bağlanması (1937- 1938).

Türkiye'de bilimsel yöntemle uygulanmakta olan en büyük ve en geniş ayrıntılı halk ezgileri derleme çalışmalarının başlaması (1937.

Türkiye'nin ilk büyük halk müziği arşivi olarak Ankara Devlet Konservatuarında "Türk Halk Ezgileri Arşivi"nin kurulması (1937).

Ankara'da "Askerî Mızıka Okulu"nun kurularak öğretime başlaması (1938).

Yaşama geçirilen bu atılımlar ile geleceğe yönelik mesajlar şöyle özetlenebilir: Çağdaş bir toplum ve devlet yaratmanın gerektirdiği yasal düzenlemeler doğrultusunda kültür ve sanata önem verilmiştir. Kurumlaşma, ilk olarak müzik eğitimi ve seslendirme birimlerinden başlamıştır. Geleneksel müzik kültürümüz, halk müziği ekseninden hareketle geliştirilmek istenmiş, halk ezgilerinin derlenmesine, notaya alınıp yayımlanmasına ve arşivlerde sistemli bir biçimde korunmasına özen gösterilmiştir. Çok sesli müzik tekniklerini bir an evvel uygulamalı olarak yaygınlaştırmak için, hem Avrupa'ya öğrenci gönderilmiş, hem de Avrupalı uzmanlar yurdumuza davet edilerek çağdaşlaşmaya ve evrenselleşmeye yönelim öne çıkarılmıştır.